22 Nisan 2012 Pazar

DERDER BABA' YA HAZIRLIK

Derder baba sevdiklerinle bir araya gelip hoşça vakit geçirmek ve güzel dileklerde bulunmak için hazırlanmış bir ortam.içinde bulunduğumuz ortam bakımından herkesin mucizelere ihtiyacı var.bu nedenle tertip edilmiş bir gün oldu derder baba ofis ekibiyle.

mumlar ve masanın hazırlanmasına özen göstererek yüklü ölçüde ANNE yardımlı menümüz ile hoşça vakit geçirdik.




derder banın şartı mercimekli bulgur pilavı ve ayran.gerisi sana kalmış ,tatlı mı yaparsın,salata  ı ,börek mi ama bulgurun ve ev yapımı ayranın güleryüzlü dostların olacak.yemekler yenir,sohbetler edilir .son olarak masanın ortasında yanan mum ile herkes mumunu yakar üfler içinden dileğini ve duasını eder ve gerçekleşinceye dek bekler.dileği gerçekleşen evinde derder baba yapar ve bu döngü bu şekilde devam eder, gider.

 özenle hazırlanan mumlar
 elmalı kereviz sapı salatası spesiyal...

 milföylü atıştırmalık yastıklar...
 peynirli tartımız..
 sevgimiz yayılsın kafesii


 kabaklı kişimiz
 yardımcı envanter
 vee sabahın ilk saatleri taze taze pişirilen bulgurumuz kaynıyor...


ve sonrsasında çayımızla kurabiyelerimiz tarçınlı...

21 Şubat 2012 Salı

YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN "ASKER" BEKLEME METODLARI...

Her Türk genci için şart koşulan ve olmazsa olmaz askerlik meselesi...Askerliğini yapmamış adama ne kız veririler ne iş..Günümüzde iyice abartanlarda var askerliğini yapmayanlara acıyarak bakanlar..(ben bizzat gördüm böylelerini)Dolayısıyla her 18 yaşını doldurmuş türk genci ,öncelikle yırtmak için çeşitli yollara başvursa da (=master,akademik kariyer,yurtdışı eğitim programları,bedelli vs) sonunda bu sisteme ayak uydurmaua mahkumdur.

Bu durum yapan kadar bekleyeni de etkilemektedir.herkes hayatının bir döneminde ya sevgilisini, ya eşini ,ya oğlunu ,ya kardeşini ,ya dayısını ,ya kuzenini ya da askeri beklemiştir.Şu birkaç aydır bende bu furyanın içindeyim ve benim gibi bekleyen ya da gelecekte bekleyecek olanlar için bu yazıyı yazmak istedim.

3 temel metod var


  1. Mezura Metodu
Gerekli Malzemeler;

  • mezura
  • makas
  • bant


sevgili patronumun yöntemi olarak mezurayı ,duvara yapıştırıyoruz.sonra her gün bir cm keserek ,aslında somut olarak kalan süreci görebiliyoruz.geçmek bilmeyen son günler için ideal olduğu söylenir.( kısa dönemlere tavsiye edilir)

2.İl Metodu

Gerekli Malzemeler;

  • Türkiye haritası
  • plakalar
  • kalem

Bu yöntem bir çok kişi tarafından bilinir. son 81 günü il ve plaka olarak saymaktan geçer.Trafikte giderken plakaları merak ediyor, kafanıza takıyorsanız benim gibi tam size göre bir yöntem.

3.Şablon Metodu

Gerekli Malzemeler;

  • şablon
  • bir resim
  • çerçeve

kısa dönem ve uzun dönem ,döneminize ait şablonunuzu çıkartıyorsunuz.bunu çok sevdiğiniz bir resimle birleştirip çerçeveletiyorsunuz .ister iş yerinize ister evinize asarak her gün bir günü işaretliyorsunuz.ben camlı çerçeve yaptırdım ve silinebilien porselen kalemleriyle her güne bir çizik atıyorum. hem daha sonrasında hatırası kalabilecek bir eşya da olabilir.

baana bu hoş ve anlamlı şablonu oluşturan emrah (pek) arkadaşıma tekrardan çoook teşekkürler,iyki varsın emrahcığım.

şimdilik en çok uygulanan yöntemleri bu şekilde sonlandırıyorum.sizlerinde bildiği farklı metodlar var ise paylaşmanız ricasıyla, hepimizi sevdiklerimize allah kavuştursun.hayırlı teskereler...

ipek
 

9 Ocak 2012 Pazartesi

all the best for 2012...



2011'i geride bırakırken,artık her geçen yılın ne kadar hızlı olduğunu bir kere daha anlıyorum.öğrenciyken geçmeyen zamanların yerine her gün tekdüze iş-ev arası mekik dokumamıza rağmen yıllar su gibi akıp geçiyor.neler yaptık diye durup düşünmeye bile fırsat vermiyor.ve yine geriye dönüp baktığımda bir yıl önce yaptığım planların dörtte birini bile yerine getirmemiş olduğumu fark ediyorum.ilk aylar bir enerji bir gazla verilen kararlar günler haftalar aylar geçtikçe unutulup ,nasıl olsa uygularım daha çok var denilerek ertelene ertelene bir diğer yıla ve bir diğerine ve diğerine kadar aksıyor.sanıyorum çoğumuz için de bu böyledir.

planladıklarını yapanlar varya (benim çevremde de az da olsa var) imrendiği ve çok kıskandığım insanlar onlar.ya ben çok yavaşım bu zaman karşısında galiba öyleyim:)

eveet 2011'i şöyle bir toparlamak gerekirse yaşanan üzüntülerden sonra durgunluk,ve toparlanma yılıydı bir kısmı benim için,sonrasında destek olanlarım,yol gösterenlerim arttı.çok kötü bir yıl denilemez ama gerçekleştirmek istediğim şeylere zaman ayıracak cesareti bulamadığımdan 2011 yine umutların son bulduğu ancak ,fallarda da çıktığı gibi gelen yeni yılın ikizler burcunun/benim yılım olacağına verdiği sinyaller bu yılın iyi ,sağlıklı,başarılı ,aşk dolu ve paralı :) olacağına beni ikna etmiş durumda!

ki ilk gündende böyle oldu!öncelikle yılın son gününden başlayalım.

ofisin yapmış olduğu yılın son günü kahvaltısında patronun hoş ve eğlenceli sürprizi aslında 2011 yılının ve gelecek yılın benim için bir özeti oldu


ve akşam geleneksel yılbaşı yemeğimiz ve onur konuğumuz.bu sene diğer yıllardan farkı tüm ailenin bir arada olmasıydı,dayımlar,küçük büyük teyzemler,enişteler,kuzenler,kardeşler...italyan ailesi sizin anlayacağınız üzere tam kadro hazırdı yeni yıla


şölen tadında soframız,içkilerimiz ve dopdolu sohbetimizle birlikteliğimize sağlığa kaldırdık kadehlerimizi o gece


veee geleneksel kütük pastamızı kestik...dileklerimizi diledik.biletlerimizi her seneki umutla çektik(amortiyi tuturdum seneye umutluyum:))


ve afiyetle yedik içtik,eğlendik hediyelerimizi açtık,şaşırdık,kahkahalarla güldük,derin konularda tartıştık,kostümler giydik, danslar ettik.anlayacağınız bir yılı da bir günde böyle özetliyi verdik.

2012'nin hepimize önce sağlık ,huzur,mutluluk,başarı,kazanç,aşk ,sürprizler,bol tatiller,güzel biriktirilecek anılar getirmesi dileğiyle...

minik kuşun hayatımdaki önemi

hepimiz susam sokağını biliriz ,en azından 80-90 kuşağı iyi bilir.bir çok sahne vardır ancak en akılda kalanı benim için minik kuştur.cüssesine bakmaksızın,belki de bir tür gönderme ...sonraları annemin minik kedisi yerine minik kuşu olmuştum.sanıyorum giderek büyüyen göbeğimle özdeştiriyordu beni.ancak gel zaman git zaman minik kuş hayatımda öle bir yer aldı ki sadece bir animasyon karakteri ,sadece bir oyuncağın çok çok ötesinde. benim sevgi kaynağım oldu minik kuş.içimden sevgimi ,duygularımı açıklamak istediğimde tek çıkan kelimelerdir minik kuş.hayatımda minik kuşlar çoğaldı da çoğaldı. zaman zaman uçup aramızdan ayrılanlar ,göcedenler olsa da benim minik kuşlarım ,hem cüsseleriyle,hemde koskoca kalpleriyle beni sarmaladılar. bu yüzdendir ki hayatımda minik kuş(ların) etkisi büyüktür.ve bu yüzdendir ki bu sayfanın adı başka bir şey olamazdı ,minik kuşlara,yaşananlara,yaşanacaklara...